5.01.2014

Medeniyete bir adım

Hep istedik, hiç olmadı. Oysa, hayallerimiz bir adım ötedeydi korkularımızdan. Her şeyi unutup, hayatı en baştan yaşamaya başlamıştık. Çünkü, yeryüzündeki ilk insanlardık biz. İlkelliğimizi sevgiyle körelttik, insanlığımızı aşkla yazdık. Buzdan kulelerin çevrelediği sınırlarla uğraşmadık ki. Dört mevsim yeşeren uçsuz bucaksız çimenliklerde alıp verdik nefeslerimizi. Göz yaşlarımızın biriktiği çukurlar yoktu. Sadece yalın bir hiçlikten çıkıp geliveren bizden ve sevgimizden ibaretti tüm olup biten...Kanla yıkanmamıştı topraklar henüz. Silah dediğin şey basit bir sopaydı, taştı. Otomobil neydi? İnternet? Televizyon? Vahşetse, iki yırtıcı hayvanın birbirine saldırmasıydı sadece. Tanklarla, bombalarla insanların talan edilmesi değildi. Gelişim neydi peki? Modernleşme? Medenileşme? Söz dinledik ve modernleşmedik, medenileş - medik, medenileşemedik. Çok güzel yoz-laştık, en ala şekilde tepkisizleştirildik. İnsanlığın inanılmaz gücü karşısında, tüm insanlıkça yenildik. Zafer sarhoşluğuyla unuttuğumuz gerçekliği artık sadece rüyalarımızda yaşar olduk. Kendi gücümüzün yok ediciliğinden aldık payımıza düşeni. Umursamadığımız, ilgilenmediğimiz her katliam için bıraktık bir parçamızı ruhumuzun en insan yanından. Git gide azalarak, git gide daha fazla acı çekerek uzaklaştık kendimizden. Tüm olup biten bizimle ilgili aslında. Çığ gibi büyüyor içimizde korkularımız.
Bugün, dört bir yanda ağlıyor insanlık. Yüzünün tekrar güleceği günü bekliyor...
O günün gelmesi için, önce bir adım atmak gerekiyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

My heart wants to beat like the wings of the bird that rise. I hear the sounds of the forest. You exist in the softness of winds, You exist ...